Dünya nüfusu hızlı bir şekilde yaşlanıyor.
65 yaş üstü nüfus diğer yaş gruplarına göre daha hızlı artıyor.
2019'da 11 kişiden 1’i 65 üstü iken, 2050 yılına gelindiğinde her 6 kişiden 1’inin 65 üstü olması bekleniyor.
Yenilikçi sağlık ve emeklilik stratejilerine hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyulacak.
-----
AB, Rusya, Çin ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerde nüfus durgun ya da azalırken, Afrika ve Güney Asya genç, hızla büyüyen ve çalışan nüfusa sahip.
İşlerin devamı ve sürdürülebilir büyüme için kesintisiz göç dalgaları yaşanacak.
Entegrasyon için yeni planlamalar ve sosyal uygulamalar gerekecek.
-----
Bugün dünya nüfusunun %55'i şehirlerde yaşıyorken, bu oranın 2050 yılına gelindiğinde yaklaşık %70'e kadar yükselmesi bekleniyor.
Özellikle küçük ve orta büyüklükteki şehirler mega şehirlere göre iki kat daha hızlı büyüyebilecek.
Bu durum altyapı geliştirme ve kentsel planlama yatırımlarını gerektirecek.
-----
2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefine ulaşmak için insanların yaşam tarzında hızlı değişiklikler olması gerekecek.
Diğer yandan ekonomik büyüme ve nüfus artışı da sera gazı emisyonlarının artmasına ve aşırı hava olaylarına neden oluyor.
Özellikle su, gıda, enerji ve hammaddelerdeki kaynak kıtlığı giderek artıyor.
Hükümetler iklim değişikliğine uyum sağlamaya öncelik vermesine rağmen özel sektör işletmeleri tam olarak ayak uyduramıyor.
Ekosistemde geri dönüşü olmayan sonuçları önlemek için sürdürülebilirliği teşvik etmek ve yeşil farkındalık çabaları daha da önem kazanacak.
Ayrıca hükümetlerin ve işletmelerin önümüzdeki yıllarda biyolojik çeşitlilik kaybıyla mücadeleye yönelik çabalarını yoğunlaştırması bekleniyor.
-----
Yapay zekanın gelişen ortamında, yapay zekâ etiği ve şeffaf yönetişim aracılığıyla artan risklerin azaltılmasına ve aynı zamanda yeni üretkenlik olanakları ve otomasyonun keşfedilmesine odaklanılıyor.
Yapay zekâ uygulamalarının yaygınlaşması, hem yaratıcı problem çözerek hem de ticari fırsatlar sunarak günlük hayata entegrasyonunu hızlandırıyor.
-----
Sürekli değişen dijital güven ve siber güvenlik alanları zorlukların yanında fırsatlar da sunuyor.
Artan tehditler, gizlilik endişeleri ve siber saldırı olasılıkları gibi riskleri barındırsa da sorunların tespit ve çözümleri için yeni uzmanlık alanları ve mesleklere ihtiyaç duyuluyor.
-----
"Fijitalleşme”, ilgi çekici sanal deneyimler sunarak ve gerçeklik ile dijital dünya arasında kusursuz bağlantılar kurarak alışveriş yapma, çalışma ve yaşama şeklimizde devrim yaratıyor.
Dijital ikizler artıyor ve neredeyse her şey dijital bir ürün haline geliyor.
Hiper bağlantılı dünyada, internete bağlı cihaz sayısı 2017'de 27 milyar iken 2030 yılına kadar 125 milyar olacak.
Nesnelerin interneti ve akıllı cihazların yol açtığı bu artış, verimliliğin artırılmasına yönelik değişimi kolaylaştırıyor.
Kolaylıkla birlikte, hiper bağlantı; hareketlilik, havacılık, trafik yönetimi, atıkların azaltılması ve suçun önlenmesi alanlarındaki kentsel zorlukların üstesinden gelme potansiyelini barındırıyor ve günlük yaşamda derin bir dönüşüme de işaret ediyor.
-----
Kuantum işlemci teknolojisi, ilaç keşfi, genom dizilimi, kriptografi, meteoroloji, malzeme bilimi ve daha birçok alanda hızlandırılmış çözümler sunarak zorlu sorunların çözümünde bir paradigma değişikliği sunuyor.
Kurcalamaya dayanıklı iletişim potansiyeli ve benzersiz şifre çözme yetenekleri, kuantum bilişimi çeşitli alanlarda oyun değiştirici olarak konumlandırıyor ve zorlukların üstesinden gelmek ve potansiyelini kullanmak için stratejik yatırımlara olan ihtiyacın altını çiziyor.
-----
Sürdürülebilir teknoloji, ulusların ve işletmelerin hedeflerine ulaşma yolunda artık merkezi bir konumda.
Elektrikli mobilite gibi yerleşik teknolojiler ön planda kalırken, karbon yakalama ve depolama, net sıfır enerji veri merkezleri, enerji tüketiminin azaltılmasına öncelik veren altyapı ve hizmetler gibi yenilikçi çözümler, teknoloji dünyasında sürdürülebilirliğe yönelik iştahı artırıyor.
-----
Pandemiyle birlikte hızlanan uzaktan çalışma modeli genişliyor.
Özellikle Z kuşağı tarafından desteklenen hibrit modele doğru bir geçiş yaşıyoruz.
Önemli sayıda çalışanın öncelik vermesi nedeniyle bu esneklik eğilimi artık işverenler tarafından da kabul görüyor.
İşe alımlar da önemli ölçüde beceriye dayalı işe alım olarak gerçekleşmeye dönüşüyor.
Üniversite diploması veya asgari deneyim yılı gibi geleneksel nitelikler yerine becerilere dayalı işe alımlar değerleniyor.
-----
Hızlı teknolojik gelişmelerle birlikte sürekli eğitim zorunlu hale geldi.
Yeniden beceri kazanma, beceri geliştirme ve çapraz beceriler artık gelişen iş dünyasına uyum sağlamak adına eskiye göre daha fazla gerekli.
Geleceğe hazır bir iş gücü hazırlamak ve profesyonel gelişim fırsatları oluşturmak için işgücünün dijital beceri açığını kapatmak hayati derecede önemli hale geldi.
Bu nedenle eğitim stratejilerinin dinamik kariyer yolculuklarına uyumlu şekilde oluşturulması gerekecek.
30 Ocak 2024 Salı
İş Dünyası Trendleri
24 Ocak 2024 Çarşamba
Yakın Geleceğin Meslekleri
World Economic Forum'a göre, otomasyon nedeniyle kaybolan işlerin yanı sıra yeni işlerin de ihtiyaç olmasıyla toplamda net bir iş kaybının olması beklenmiyor.
WEF ayrıca dijital becerilere sahip olan çalışanların daha rekabet avantajına sahip olacakları bir geleceğe doğru geçişin hızlandığını vurguluyor.
-----
McKinsey'e göre, 2030'a kadar küresel işgücünün %30'u (yaklaşık 800 milyon iş) otomatikleştirilebilir.
-----
Gartner'a göre, 2025'e kadar organizasyonların %70'i dijital çalışma süreçlerine geçiş yapacak ve çalışanların en az yarısı mobil cihazları üzerinden işlerini yürütebilecek.
-----
Avrupa Komisyonu, dijital becerilere olan talebin sürekli arttığını ve 2025'e kadar 500.000'den fazla dijital iş açığı olabileceğini öngörüyor.
-----
IDC'nin raporuna göre, dünya genelinde şirketlerin %80'i dijital dönüşüm projelerine düzenli olarak yatırım yapıyor. Dijital dönüşüm, iş süreçlerini %40'a kadar hızlandırıyor ve iş verimliliğini önemli ölçüde artırıyor.
-----
Burning Glass Technologies'in raporuna göre, 2025 yılına kadar veri bilimi ve analitiği becerilerine olan talep, tüm meslekler içinde en hızlı büyüyen alan olacak. LinkedIn de "Beş Yılda Gelişen Beceriler" raporunda veri analizinin büyüme oranında bir numaralı beceri olmasını bekliyor.
-----
Bureau of Labor Statistics'e göre, yazılım geliştiricileri ve bilgisayar sistemleri mühendisleri arasındaki işlerin büyüme oranı, diğer mesleklerden daha hızlı olacak. Özellikle bulut teknolojilerine olan talep, bu alanda istihdamı artırıyor.
-----
Stack Overflow'un geliştirici anketine göre de, dünya genelinde yazılım geliştiricilerinin çoğu, yapay zeka ve bulut bilişim gibi yeni teknolojilere odaklanmak istediklerini belirtiyor.
-----
IBM Institute for Business Value tarafından yapılan "Geleceğin İş Gücü Anketi" ne göre iş liderlerinin %66'sı dijital becerilere sahip çalışanları istihdam etmeyi planlıyor. İş liderlerinin %74'ü ise dijital becerilere sahip çalışanlarının rekabet avantajı sağladığına inanıyor.
-----
OECD'nin raporuna göre dijital becerilere sahip çalışanların, dijital becerilere sahip olmayanlara göre iş bulma olasılıkları çok daha yüksek. İşverenlerin çoğu, dijital becerilere sahip çalışanların daha hızlı öğrenme ve adapte olma yeteneklerine sahip olduğunu düşünüyor.
-----
Teknoloji dergisi Wired "2020'lerde En İyi İşler" raporunda geleceğin meslekleri arasında siber güvenlik analistleri, biyomedikal mühendisler, veri bilimcileri ve uzaktan sağlık profesyonellerine yer verdi. İnsan-etkileşimli meslekler, özellikle yaratıcılık gerektiren tasarım ve sanat alanlarında büyüme öngörülüyor.
-----
Forrester Research, iş dünyasındaki değişimler ve talepler için, teknik becerilere ek olarak insanlar arası becerilerin (özellikle empati ve işbirliği) önem kazanmasını bekliyor. Ayrıca yapay zeka ve otomasyonun, özellikle rutin ve tekrarlayan görevlerin otomatikleştirilmesi ile birlikte, yaratıcı, karar verme ve problem çözme becerilerine vurgu yapılıyor.
-----
IBM ve Korn Ferry, "The Talent Crunch" raporunda önümüzdeki yıllarda yetenek eksikliğinin artacağını öngörüyor. Özellikle yapay zeka, veri bilimi ve siber güvenlik gibi teknoloji odaklı rollerde büyük bir yetenek açığı bekleniyor.
-----
Deloitte de benzer şekilde "Global Human Capital Trends" raporunda iş dünyasındaki değişimlere ve geleceğin iş gücünün beceri setlerine vurgu yapıyor. İşverenlerin %53'ü, yapay zeka, otomasyon ve diğer teknolojik gelişmelerin iş gücü becerilerini önemli ölçüde değiştireceğini düşünüyor.
19 Ocak 2024 Cuma
Doğru Kararı Vermek
Hayatımızda her gün kararlar veririz.
Aslında hayat dediğimiz şey, kararlar vermek ve bunların sonuçlarını yaşamaktan ibarettir.
Her zaman da doğru kararlar veremeyebiliriz.
Kararın doğru olup olmadığını ise tek bir duygu ile anlayabiliriz: Huzur duygusu.
-----
Vermiş olduğumuz kararlar çevremizdekilere ya da bizi tanıyan diğer insanlara doğru ya da mantıklı gelmeyebilir.
Hatta verebileceğimiz kararlar arasında mümkün olan en iyi seçimi de yapmamış olabiliriz.
Ancak yine de bu karar bizim için doğru karar değerini taşır.
Çünkü değerlerimizi, duygularımızı ve hislerimizi bir araya getirdiğimizde bizi en mutlu eden seçenektir.
-----
Karar vermek yarış atına binmek gibidir.
Hayvan, duygusal ve içgüdüsel tarafımızı temsil eder.
Binici ise mantığın dizginlerini elinde tutan, yön veren ve zamanı geldiğinde durdurandır.
Her karar vermemiz gereken durumda bu yarışlar yüzlerce tekrar eder.
-----
Biz kimsenin “seçeneklerinden biri” değiliz.
Öncelikli olan biziz.
Bu yüzden, kararlarımızı verirken kalbimizi dinleriz.
Çünkü doğru yön diye bir şey yoktur, bizi mutlu eden yön vardır.
-----
Aslında amaç o anki en doğru kararı vermek değildir.
Bunun yerine verdiğimiz herhangi bir kararın bizi mutlu etmesini isteriz.
Ama yine de doğru olanı yapıp yapmadığımız sorusunu aklımızdan çıkaramayız.
Bu yüzden karar verirken önce kalbimizin istedikleri daha sonra sorumluluklarımız aklımıza gelir.
-----
Bazen karar verebilmek çok zordur.
Çünkü bir kararı vermek demek aynı zamanda pek çok şeyi de geride bırakmak demektir.
Ayrıca doğru kararı bize gösteren ışıklı yollar da yoktur.
Bu nedenle en akıllıca olan karar, bize en çok huzuru veren olur.
-----
Duygularımız bize yön gösterdiğinde, kendimize bunun gerçekçi olup olmadığını sormalıyız.
Bu soru kimseye değil, yalnızca kendimize sormamız gereken bir sorudur.
Sonunda belki işler yolunda gitmeyebilir, belki başarısız da olabiliriz.
Ama eğer uygulanabilir olduğunu, bizi mutlu edeceğini ve mümkün olduğunu düşünüyorsak o zaman hiç kimsenin ya da hiçbir şeyin önümüze geçmesine izin vermemeliyiz.
17 Ocak 2024 Çarşamba
Anne-Baba ve Çocuk İlişkileri Üzerine
Bir insan hayatı boyunca ortalama 1700 kişiyle ilişki kurar.
Bu ilişkilerden en önemlisi ve referans noktası ise anne-baba ile olan ilişkidir.
Çünkü anne-baba ile olan ilişki hayatın geri kalanını bütünüyle şekillendirir.
En küçük bir olumlu davranış birçok şeyi güzelleştireceği gibi, en küçük bir olumsuzluk hem kendinin hem de başkalarının hayatına mal olur.
-----
Anne ve baba olmak öğrenilebilir bir sorumluluktur.
Hiç kimse doğuştan iyi bir anne-baba olarak dünyaya gelmez.
Sadece iyi anne-baba olabilmek için çaba gösteren ve öğrenen bireyler iyi anne-baba olabilir.
Çocuk bir kamera kayıt cihazı gibidir. Gördüğü ve duyduğu her şeyi kaydeder.
Tek bir amaçla: Daha sonra kendi hayatında uygulamak için!
-----
Çocuk kaç yaşına gelirse gelsin, anne-babanın sevgisine muhtaçtır.
Diğer insanlardansa, özellikle anne-baba tarafından değerli olduğunu hissetmesine her zaman ihtiyaç duyar.
Anne-baba tarafından gördüğü en küçük bir ilgi ya da sevgi kırıntısı veya sıcak bir gülümsemenin değeri yeryüzündeki hiçbir şeyle ölçülemez.
Onlarla geçirdiği kaliteli zamanın her bir saniyesi onun için paha biçilmezdir.
Çocuğa gösterilen koşulsuz ilgi ve sevgi, onun ve çevresindekilerin hayatını güzelleştirmeye hizmet eder.
-----
Anne-babanın çocuk adına "ulaşılabilir" olması onun için değerlidir.
İstediği ve ihtiyacı olduğu anda anne-babanın hem bedenen hem de ruhen yanında olmasını her zaman bekler ve ister.
Çocuk, anne-baba kendisiyle "gurur" duyduğunda mutluluğun doruklarına ulaşır.
Ancak bu gururun kaynağı sadece ve tek başına "başarılı olmak" olmamalıdır.
Bazen kendinden önce yardıma muhtaç başka bir çocuğu düşünmesi, bazen yere çöp atan birini uyarması..
Bazen tüm olumsuzluklara rağmen vazgeçmemesi, bazen düştükten sonra yılmadan tekrar ayağa kalkması..
Onu hayatta az da olsa ileri taşıyacak her hareket ile gurur duyulması onun iyi bir insan olmasını gerçekleştirecek.
-----
Özellikle Y kuşağı anne-babalar çocuklarıyla "arkadaş" derecesinde yakınlık kurmaya çalışıyorlar.
Böyle bir ilişki çocuğa diyalog geliştirme anlamında faydalı olsa da ciddi zararlar da veriyor.
Bu anne-babalar, çocuğun ihtiyacı olan rehberlik ve sınır koyma görevlerini tam anlamıyla yerine getiremiyor.
Sınır konulmayan çocuk ne kadar ileri gidebileceğini, nerede duracağını, neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu öğrenemeden ve keşfedemeden yetişiyor.
Anne-baba bu dozu öyle bir ayarlamalıdır ki, çocuk hem her zaman anne-babası yanındaymış gibi güvende olduğunu düşünmeli hem de sanki hiç yanında değillermiş gibi özgür hissetmelidir.
-----
Belki ideal anne-baba olamayabiliriz.
Ancak her şeye rağmen başarılı bir anne-baba olabilmek bizim elimizde.
Çocuğun neye ihtiyacı olduğunu görebilen, ne çok rahat ne de çok katı olmadan çocukla olan iletişim ve eylemlerini kararlılık ve devamlılıkla yürüten anne-babalar olabiliriz.
Çocuğun etik, ahlaki değerlerini ve sorumluluk duygularını geliştirebiliriz.
Çocuğumuz hak ve özgürlüklerinin ne zaman ve nerede başlayacağını ve biteceğini bilen, limitlerinin farkında olan bireylerden olabilir.
10 Ocak 2024 Çarşamba
Başarılı (!) Çocuklar Yetiştirmek
Çocuklarımız, hayat yolculuklarında sağlam ve sağlıklı adımları atmaları için anne-babalar olarak önemli bir misyonumuz var.
Manevi değerlerinin, kişilik gelişimlerinin ve insan ilişkilerinin gelişmesine yatırım yapmamız çok daha önemli hale geldi.
Bu özellikleriyle belki başarılı olamayabilirler, ancak toplum adına sorunsuz olacakları kesin..
-----
Gizli bir operasyon öncesinde ajanlar saatlerini ayarlarlar.
Aynı anda başlar, eşzamanlı hareket eder ve tam zamanında bitirirler.
Ancak hayat yolculuğu gizli bir operasyon değildir.
Her çocuk farklı yaşta, farklı sürede ve farklı şekillerle öğrenir.
Bu nedenle çocukları öğrenmeleri için yarış atı gibi koşturmak onlara en büyük zararı verir.
-----
Başarısızlık; bir kapıyı kapatmak değil, başka bir fırsatın kapısını aralamaktır.
Düşük puan almak ya da sınavda başarısız olmak hiçbir zaman kimse için dünyanın sonu olmadı!
Başka bir yol bulmak için zamanın geldiğini ancak bu şekilde anlayabilir.
Artık sınav stresi yerine, erken yaşta bir meslek öğrenmeyi daha rahat tercih edebilir.
İlla kendini yüksekte görmek istiyorsa, ona aşağı da bakabilmeyi öğretmeliyiz.
-----
Hayatta başarmaktan daha önemli şeyler var; sağlıklı ve huzurlu yaşamak gibi, mutluluk gibi..
Bu kavramlar topluma göre başarısız insanları avutmak için var değiller.
Dünyada hiçbir şey başarmamış nice mutlu insanlar var.
Bir de çok şey başarmış mutsuzlar.
Tercih hakkınız olsa kendiniz ya da çocuğunuz için hangisini seçerdiniz?
Sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşayabilmek hayatta en büyük başarı değil midir?
-----
Gelecek için çok yanlış bir mesleğe yönelmediyse yapay zeka onun işini kolay kolay elinden alamayacak.
Ancak yapay zekayı iyi kullanabilen biri kolaylıkla onun yerine geçebilecek.
Bu nedenle dijital becerilere duyarlı ve alışık bir şekilde yetişmesi oldukça önemli.
Anne-babalar, teknoloji kullanımı konusunda çocuklarına karşı kural koyucu rolü yerine teşvik edici rolünü üstlenmeli.
-----
Çocuklarımızı her zaman her yerde herkes sevmeyecek, herkes ilgi göstermeyecek.
Seveni kadar sevmeyeni de, hatta ne yaparsa yapsın nefret edeni de olacak.
İşte tam da bu sebeple, gelecekteki hayatında ilgi ve sevgiye muhtaç olmaması için ailesinden bol bol koşulsuz ilgi ve sevgi görmeli.
Bu durum, kararlar alırken her zaman işini kolaylaştıracak.
-----
Gerçekçi ve mantıklı hedef belirlemesi ise olmazsa olmaz.
2 tavşanı kovalarsa, ikisini de yakalayamayacak.
Ulaşabileceği ve gücünün yetebileceği hedefleri olmalı.
Hayatta hiç kimseyi değiştiremeyecek, ancak kendini kolaylıkla değiştirebilecek.
Bu nedenle tüm gücünü öncelikle kendinde harcamalı ve kendini yetiştirmeli.
Geçmişimizi asla değiştiremeyiz.
Ancak geleceğimizi çok küçük müdahalelerle kolaylıkla değiştirebiliriz.
2 Ocak 2024 Salı
Geleceğin İşlerini Belirleyecek Alanlar
Dijital Beceriler
Geleceğin işlerinde dijital becerilere olan talep günden güne artıyor.
Yapay zeka, veri bilimi, otomasyon ve diğer dijital yetenekler, birçok sektörde kritik hale geliyor.
LinkedIn "En Çok Talep Gören Yetenekler" olarak bulut bilişim, yapay zeka, blok zinciri, büyük veri analitiği ve UX tasarımı gibi alanları gösteriyor.
McKinsey'e göre ise dijital becerilere sahip olanlar ve olmayanlar arasındaki uçurum giderek genişliyor.
-----
Veri Bilimi, Veri Analitiği ve İş Zekası
IDC'ye göre, dünya genelinde veri analitiği ve iş zekası pazarı sürekli büyüyor.
Bu durum, büyük veri analizi ve veri odaklı karar alabilme yeteneklerine sahip profesyonellere olan ihtiyacı artırıyor.
IBM tarafından yapılan bir araştırmaya göre, veri bilimi iş ilanlarında önceki yıllara göre %60'a yakın oranda artış oldu.
-----
Otomasyon ve Yapay Zeka
McKinsey'in raporuna göre, 2030'a kadar işgücünün %30'u otomasyon ve yapay zeka teknolojileriyle etkilenebilir.
IDC'nin raporuna göre, 2025 yılına kadar dünya çapında yapay zeka ve makine öğrenimi pazarının 200 milyar doları aşması bekleniyor.
-----
Robotik
IFR raporuna göre, 2025 yılına kadar dünya genelinde endüstriyel robot satışlarının yılda yaklaşık %12 oranında artması öngörülüyor.
Aynı raporda dünya genelinde bu yıl 3 milyon endüstriyel robotun faaliyette olması bekleniyor.
-----
Siber Güvenlik
ISC2 raporunda, tüm dünyada siber güvenlik alanında 3 milyondan fazla yetenek açığı olduğunu duyurdu.
Cybersecurity Ventures raporuna göre de, küresel siber güvenlik harcamaları 2025 yılına kadar yılda 1 trilyon doları aşabilir.
-----
Dijital Pazarlama
Dijital dönüşümle birlikte dijital pazarlama ve e-ticaret gibi alanlarda da talep artıyor.
HubSpot'un raporuna göre, dijital pazarlama becerilerine olan talebin ivmelendiği, özellikle sosyal medya yönetimi ve içerik pazarlaması gibi uzmanlıkların oldukça önemli hale geldiği belirtildi.
-----
E-Öğrenme ve Eğitim Teknolojileri
E-öğrenme platformlarının ve eğitim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla e-öğretim uzmanları, dijital eğitim içerik tasarımcıları ve uzaktan eğitim uzmanlarına olan talep artıyor.
WEF'e göre eğitim sistemlerinin ve işgücü politikalarının değişime uyum sağlaması kritik bir öneme sahip.
-----
Blockchain ve Finans Teknolojileri
Finans sektöründeki dijital dönüşüm, blockchain teknolojileri ve finans teknolojileri alanında uzmanlara olan talebi artırıyor.
PWC'ye göre işletmelerin %60' dan fazlası blockchain teknolojisini kullanma konusunda planlar geliştiriyor.
Blockchain uzmanlarına olan talebin daha da artacağı bekleniyor.
-----
Yeşil Teknolojiler
Sürdürülebilirlik ve çevre dostu teknolojilere olan taleple birlikte enerji verimliliği uzmanları, yeşil veri analistleri gibi yeni meslek alanları ortaya çıkıyor.
UEA'ya göre, küresel yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji yatırımları önceki yıllara göre %10 kadar artarak 2025 yılında 2 trilyon doları aşması bekleniyor.
-----
Esnek Çalışma Modelleri
Dijital dönüşümle birlikte uzaktan çalışma, serbest çalışma ve proje bazlı istihdam gibi esnek ve yerel olmayan çalışma modelleri gelişiyor.
Upwork Global'in raporuna göre, en çok talep gören serbest meslek alanları arasında web geliştirme, yazılım geliştirme, dijital pazarlama ve grafik tasarım gibi dijital beceri odaklı alanlar bulunuyor.
Aynı raporda "Python", "Django", "React.js", "Node.js" ve "veri analizi" gibi teknik becerilerin serbest çalışanlar tarafından en çok talep gören beceriler olduğu belirtiliyor.
Öne Çıkan Yayınlar
Kariyer Danışmanlığının Altın Kuralları
Kariyer danışmanlığı yön bulmada bir pusuladansa bir harita gibidir. "Ne olmak istiyorsun?" sorusunun cevabı her zaman doktor, mü...