Meslek seçimi sürecinden önyargıların yanlış tercihler yapmaya zorladığını biliyoruz.
Çeşit çeşit önyargılar insanların kararsızlık içinde boğulmalarına neden oluyor.
Bazen kişiyi olduğundan daza az olduğuna ve kendisini daha küçük görmesine yol açıyor.
Bazen de kişi sahip olduğu yüksek zekasına güvenerek tüm alanlarda başarılı olabileceğini sanabiliyor.
-----
Peki hiç düşündünüz mü, nasıl düşünebildiğimizi? Bir kararı nasıl verebildiğimizi?
Düşünme denilen eylem, beynimizin farklı bölgelerinde nöronların birbiriyle yaptıkları bağlantılardan ibaret.
Bu bağlantıların sağlıklı olması, ortaya çıkacak ürünün de sağlam olmasını sağlıyor.
Aynı taze süt ve yumurta ile yapılan pastanın, bayat ya da bozuk olanlarla yapılanlardan çok daha kaliteli ve güzel olması gibi.
İşte bu yüzden bizi mutlu edecek lezzetli kararlar verebilmek için, düşünürken bağlantıları güncellemeli ve geçersiz olanları elemeliyiz.
-----
Önyargılardan temizlenmek ve kalıpları kırmak için en başta bunun farkında olmak gerekiyor.
Yani öncelikle düşündüğümüz şeyin aslında bir önyargı olduğunu görebilmek ve bunu kabul etmek şart.
Bunu önyargının kaynağını araştırıp belirleyerek keşfedebiliriz.
Bu düşüncenin nereden geldiğini ve neden bu sonuca vardığını anlamalıyız.
"Kime göre, neye göre? Yazılı bir kural-kanun mu var? Olmazsa ne olur?" gibi soruların cevaplarını aramalıyız.
-----
Önyargılar meslek seçimi sürecini buruşturulup çöpe atılmış bir kağıda dönüştürüyor.
Puanına yazık etme-hobi olarak yine yap düşüncesi ya da aile işini yapma-baba mesleğini devam ettirme gibi.
İş garantisi olduğu sanılan mesleklere yönlendirme yapmanın anlamsızlığı da bu duruma örnek.
-----
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) akademisyenlerinin yaptığı önemli bir çalışma bizi daha da aydınlatıyor.
Önyargılardan arınmış bir ortamda çalışan insanların, yenilikçi fikirler üretme ve karmaşık problemleri çözme konusunda çok daha başarılı olduklarını gözlemliyorlar.
Konu ile ilgili Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre ise
yüksek akademik başarıya sahip birçok insan geleneksel eğitim sisteminde başarılı olamıyor.
Bunun sebebi önyargıların ve getirdiği olumsuzlukların sonucuna dayanıyor.
Yani önyargılar sadece yanlış kararlar vermeye neden olmuyor, başarı durumunu da direkt olarak etkiliyor.
-----
Verdiği kararlara saygı duyulan bir ailede yetişenler hayattaki en şanslı çocuklardır.
Çünkü bu durum düpedüz özgüvenli olmalarına neden oluyor.
Bu kişiler mesleklerini seçerlerken de ailelerinin desteğini görüyor ve hissediyor.
-----
Çocuklar hayatlarında en çok anne-babalarının konuşmalarından etkilenirler.
Anne-babalar her zaman herşeyin en doğrusunu bilemezler.
Kaçırdıkları ya da göremedikleri gelişmeler olabilir, her zaman da olacaktır.
American History X filminde Derek'in çok parlak bir öğrenciyken babasının yemek sofrasında yaptığı kısacık bir konuşmayla hayatının nasıl değiştiğini görmüştük.
Çocuklarımız; geleceklerini önyargılardan bağımsız bir biçimde belirlemeliler.
26 Ağustos 2024 Pazartesi
Meslek Seçiminde Önyargılardan Arınmak
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Öne Çıkan Yayınlar
Kariyer Danışmanlığının Altın Kuralları
Kariyer danışmanlığı yön bulmada bir pusuladansa bir harita gibidir. "Ne olmak istiyorsun?" sorusunun cevabı her zaman doktor, mü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder