28 Şubat 2025 Cuma

Yine Yapay Zeka, Ama Görünmez Olanı

Gelecek vadeden gençlerimize yeni teknolojileri anlatalım, geleceğin mesleklerine yönlendirelim istiyoruz.
Ancak yapay zeka birçok işi kolaylaştırıp hızlandırırken, bizim işleri nedense zorlaştırıyor.
Her geçen gün yeni yeni adını sanını ilk defa duyduğumuz teknoljiler türüyor ve buna bağlı yeni işler ve meslekler çıkıyor.
Gartner'ın yayınladığı 2025 Top 10 teknoloji trendleri buna iyi bir örnek.
Listeye 5. sıradan başlangıç yapan "Ambient Invisible Intelligence" neler vadediyor?
-----
Türkçemizde "ortam zekası" ya da "görünmez zeka" olarak geçiyor.
"Ambient" yani çevresel kısmı etrafında olan biten fiziksel ve dijital dünya ile bağlantılı olması demek.
"Invisible" yani görünmez olması ise adından da anlaşılacağı üzere farkettirmeden ve etkileşime girmeden gerçekleştiğinden.
"Intelligence" kısmı da yapay zekada olduğu gibi veriler ışığında otonom kararlar verebilmesinden geliyor.
-----
Teknoloji, bildiğimiz yapay zeka (AI) ve nesnelerin interneti (IoT) birleşimi.
İşler insan müdahalesi gerektirmeden veya görünmez olarak arka planda çalışmasıyla gerçekleşiyor.
Eşyalar görünmeden, yani biz farketmeden veriler elde ediyor, bu verileri analiz ediyor ve otonom kararlar verebiliyor.
İhtiyaçları önceden tahmin edebiliyor ve ihtiyaçlara uygun cevaplar vererek gündelik hayatımıza kolaylık ve rahatlık katıyor.
-----
Örneğin çok pahalı markalı bir pantolon aldınız.
Eve geldiniz, çamaşır makinesine attınız.
Pantolonun içinde gömülü olan bir teknoloji sayesinde akıllı makinenize ürünün sahte olduğu bilgisi gelebilir.
Veya doktorunuzun yazdığı ilacı eczaneye gittiniz aldınız.
Ancak ilaç kutusundaki sensörler, gerekli saklama koşullarının ve ortam sıcaklığının sağlanmadığı şeklinde bir uyarı verebilir.
Ya da marketten aldığınız gıda ambalajındaki görünmez teknoloji sayesinde ürünün bozulmuş olabileceği uyarısını alabilirsiniz.
Ne kadar basit ama bir o kadar da gerekli ve faydalı yenilikler değil mi?
Küçük ve düşük maliyetli etiketler ve sensörler aracılığı ile hayatımız ne kadar kolaylaşacak!
-----
Yakın gelecekte teknolojinin ucuzlayıp yaygınlaşmasıyla akıllı evler artık bir lüks olmaktan çıkacak belki de.
İşten eve döndüğüm zaman ben hiçbir komut vermeden ışıkların yanıp kahve makinesinin çalışmaya başladığını hayal ediyorum.
Koltuğa uzanır uzanmaz  yatak moduna geçmesini, sonrasında TV'nin kendi kendine açılıp sevebileceğim bir filmi açmasını.
Filmin sonunu getiremeden uykuya daldığımda da TV'nin ve açık olan pencerelerin otomatik olarak kapanmasını.
Bir de masaj yapan robotumuz olsaydı, tadından yenmezdi herhalde.
-----
Belki daha az trafikli, daha az gürültülü ve daha az enerji harcayan akıllı şehirlerde yaşayabileceğiz.
Çocuğumuzun üzerindeki giydirilebilir cihaz ile kaç kere düştüğünden haberimiz olabilecek.
Markette alış-veriş yaparken raftan aldığımız ürün bizi algılayıp fiyatını hesabımızdan otomatik olarak çekebilecek.
Sensörler giderek daha ucuz ve daha az görünür hale geliyor.
Tüm bunları görebilmek için çok beklemeyeceğiz gibi.
-----
Tüm bunlar geleceğin işlerine ve mesleklerine büyük değişiklikler ve farklılıklar katacak.
Var olan birçok mesleği yeniden şekillendirecek, yapay zeka kullanımını zorunlu hale getirecek.
Günümüzde hiç olmayan yeni meslekleri doğuracak, yeni iş kollarını oluşturacak.
Özellikle otonom cihaz ve araçlar, sanal gerçeklik, yeşil ve sürdürülebilir teknolojiler ve insan sağlığı alanında yeni meslekler ve uzmanlıklara ihtiyaç duyulacak.
Bu alanlarda çalışmayı hayal edenler veri analitiği, yaratıcı-yenilikçi-eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerine yatırım yapmayı hızlandırmalı.

19 Şubat 2025 Çarşamba

Kaybolan Hayatlar


Neden bazı insanlar işini severek yaparken, bazıları baştan savma çalışır?

Çünkü sevmediğin bir işi yapmak, her sabah yanlış hayata uyanmak, her gün yanlış hayatı yaşamaktır.

Yanlış mesleği seçmek, insanı içten içe çürütür, farkına vardığınızda ise iş işten geçmiş olur.
Günler yıllara, yıllar ise pişmanlığa dönüşür.
Bİr gün geriye dönüp baktığında, “Ben gerçekten yaşadım mı?” diye sorarsın kendine.

Yanlış meslekte çalışmak özgürlüğü kaybetmek demektir.
Her ay hesabına yatan maaş, aslında özgürlüğünün bedelidir
Adına maaş denir ama bedeli bir hayattır.

Çoğu insan bunu bilerek ya da farkında olmadan yaşar.
Kazandıklarını zanederken aslında kaybettiklerinin farkında bile olmazlar.
Oysa hayat, sayılı nefeslerden ibaret.
Her nefes, yanlış bir hayata harcandığında iki kat fazla ve hızlı eksiltir.

Doğru mesleği seçmek, doğru işte çalışmak seni yormaz, sana zor gelmez, seni gerçekten yaşatır!
Sahip olduğun tek hayatı, sevmediğin bir işte harcamak kadar pahalı bir hata inan yok!
Mutsuzluk her daim kendini gösterir.
Bazen uykusuz gecelerde, bazen tükenmiş bedende, bazen de hiç yaşanmayacak başka hayatları hayal ederken.

Hayallerine ve beklentilerine ihanet eden bir meslek, seni her gün yavaş yavaş tüketecek.
Meslek seçimi, hayatın senaryosudur. Yanlış yazarsanız, filmin başrolünü kaybedecek ve basit bir figüran olacaksınız.

Her zaman farklı bir yol için imkan olmaz.
İmkan olsa paran olmaz, o da olsa zamanın olmaz.
Geriye dönüş yolu da yok.
Öyle bir noktaya gelirsin ki, geriye bakıp “Keşke” dersin, ama “Keşke” de hiçbir çare olmaz.

Hayat yolculuğunuzda direksiyonun başına oturduğunuz an, mesleğinizi ve yapacağınız işi seçtiğiniz andır.
Rota doğru değilse eğer, varacağınız tek yer pişmanlık olacak.

Doğru mesleği seçmezseniz, her sabah bir başkasının hiç istemeyeceğiniz hayatını yaşamaya mecbur kalacaksınız.
Kendi yolunuzu seçmezseniz, başkalarının sizin için seçtikleri yollarda kaybolacaksınız.

İnsanın gerçek mahkumiyeti demir parmaklıklar değil, sevmediği bir işe tutsak olmasıdır.

6 Şubat 2025 Perşembe

İyi İnsan Olma Yolculuğumuz


İyi insanın tanımı nedir? Nasıl iyi bir insan olunur?
Kimseye zarar vermemek ya da sadece kurallara uymak birini iyi bir insan yapar mı?

İyilik kavramı insanlık tarihi kadar eskidir.
Sözlük tanımı "iyi olma durumu" ve "karşılık beklemeden yardım" olarak geçer.
Genel olarak bir insanın hem kendisiyle hem de çevresiyle "duyarlı" ve "olumlu" tutum içinde olmasıdır.

Yani kişinin sadece zarar vermemesi değil, aktif olarak kendine ve çevresine fayda sağlamasıdır.
Güzel konuşmak, birine yardım etmek, yalan söylememek, dürüst olmak, adaletli davranmak, doğayı korumak...
Niyet ve eylemin uyumlu olduğu tüm samimi tutum ve davranışlar iyiliktir.

Çoğu zaman, doğru olanı yapmak ve daha iyi bir dünya için çabalamak insanı yalnız, hatta çaresiz hissettirir.
Bu geçmişte de böyle oldu, bugün de böyle oluyor ve gelecekte de böyle olacak.

Doğru bildiğimiz değerlerimizi savunmak, hemen karşılığını bulamayabileceğimiz bir yolculuk.
Etrafımızda olup bitenler, tüm olumsuzluklar her defasında yalnızlık hissi verir.
Bu yüzden sadece sonuçlara odaklanmak çoğu zaman hayal kırıklığı yaşatır.

Oysa her şeye rağmen kalbi insanlık, iyilik ve barış için atan binlerce insan var.
Hem en güçlü değişimler, çoğu zaman sessiz ve görünmez bir şekilde kök salmaya başlar.

Hangi düşüncemizin ya da eylemimizin büyük bir dönüşümün ilk halkası olacağını bilemeyiz.
Belki sonucu bile göremeyeceğiz, ama iyilik denizindeki bir damla olmaya gerçekten değer.

Önemli olan, iyi insan olma yolculuğunu bir motivasyon kaynağı haline getirmek.
Zaten her gün doğru olanı yapıyorsun, dönüşümün canlı bir parçasısın.
Bu bile başlı başına büyük bir başarı değil midir?

Hayatta sadece siyah ve beyaz yok.
Koyu bir Beşiktaşlı olmama rağmen, bu gerçek benim için de geçerli.
İyi insan olmak sadece doğru ve yanlışlarla ilgili değil.

İyi insan olmak sanıldığı gibi ne bir hedef ne de son duraktır.
Hayat boyu devam edecek ve etmesi de lazım olan bir süreçtir.

Gelişmemiz için öğrenmemiz gerek.
Öğrenmek için de hata yapmak.
İnsan hayatı, yolculuğun büyük kısmı hatalardan oluşan bir seyir.
Yeni yürümeye başlamış küçük bir bebeğin adımlaması gibi.

İyilik, sadece kendi değerlerimize sahip çıkmakla ve sadık kalmakla olmuyor.
Kendimizden başkalarına, hatta bize en uzak olanlara duyacağımız empati ile gerçekleşiyor.

Birbirini anlamayan, anlamak istemeyen iki kişi yan yana dururken bile birbirine bağırır.
Çünkü seslerini duyurmak isterler, bedenen aynı konumda olsalar da ruhen birbirlerine çok uzaklar.

İşte bu yüzden çözüm, sesi daha gür çıkarmak, bağırmak ya da tekrar etmek değil.
Duymaya değil, dinlemeye ve gerçekten anlamaya ihtiyacımız var.

İyi insan olma yolculuğumuzda kendimizle sürekli bir savaş veriyoruz.
Karanlık yönlerimizi bastırmakla, zayıf taraflarımızı kabullenmekle yoğun mesai harcıyoruz.
Büyük çoğunluğumuz da ne yazık ki bu savaşta kaybediyor.
Çünkü bu savaş herkesin kolayca gösteremeyeceği güçlü bir cesaret istiyor.

Ufacık bir dokunuş, küçük bir iyilik dünyayı bile değiştirebilir.
En iyi insanlar sadece kendini geliştirenler değil, başkalarına da dokunanlardır.
En iyilerimiz toplumun iyiliği için kendini paralayanlar arasından çıkar.

İyi insan olma yolculuğu uzun ve kesintisiz bir yolculuk.
Bir insan iyi bir insan olacaksa da bu bazen çok uzun zaman sürebilir.
Çünkü potansiyel birden değil, zamanla ortaya çıkar.

Bu yolculukta bazen yorgun düşeceğiz, umutsuz olacağız ama asla vazgeçmemeliyiz.
Çünkü iyi ve doğru olanın yükü ağır, ama değeri sonsuz olur.

Öne Çıkan Yayınlar

Yapay Zeka ile Ne Yapıyorum?

Yapay zekayı nerede ve nasıl kullanıyorsun diye çok soran oluyor. İşte böyle kullanıyorum! 😊 Acayip zevkli, heyecan verici ve ufuk genişlet...